firar

9 Kasım 2008 Pazar


şimdi bir tespih şıkırtısıyla uyanır gecenin sessizliği. o kadar sessizdir, sigaranın ateşi çıtırdar. dilsiz ile sessiz arasında bir çığlık vardır. bağırsam yıkılır mesela bu duvarlar. alkol duvarı vardır. dört duvar arasında içmek yasaktır mesela. kafanı duvara vurmak ile duvarları yumruklamak arasında bi uçurum vardır.alkol yasak ya. ben ayyaş olurum şimdi. kadehi şişeyi kırarım mesela bi duvarda. "kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde" derse mesela gür bir ses. gönül ile duvar arasında bi' kaç promil fark vardır. mesela sarhoşum desem sen beni içmiş zannedersin şimdi.. hani duvarlar üstüne üstüne geliyorken, depremler oluyorken beyninde, dışarıda siren sesi jandarma düdüğü varken, tam kara göründüğü sırada ortalık karalara bürünmüşken, "bisiktiringidinlan" derken köşeye sıkışmış kara kedi edasıyla mesela. tespih şıkıttısıyla kalp kıpırtısı arasında bir ritim vardır.. yaşamak da bir refleks çeşidi nihayetinde, kalbin çırpınışı gibi. boğulmak ve yaşamak arasında ince bi çizgi vardır. her sözün bir dündengelimi bir gümevarımı vardır. sayılı gün çabuk geçer derler mesela. oysa geçmeyen sayısız dün vardır.