güneşli bir gurbet manzarasıdır

29 Temmuz 2008 Salı


ama güzel manzara di mi.. bi kaç parça bulut olursa, yanında sevgilin de varsa. romantik muhabbet ortamı falan. güneş batar. ışığı denizde dans eder, alçaldıkça büyür, kızıllaşır. sonra batar. ama fena batar adama.. öyle güneşin batışını her babayiğit kaldıramaz. orda ya gurbet vardır ya da sıla.. battığı yerin batı olması önemli değil. bütün özlediklerin güneşin battığı yerdedir. sen kendini manzaraya kaptırdığın için farketmezsin tabi. ulan güneş batıyo da bana ne oluyo niye hüzünlendim şimdi? ulan bişey eksik sanki lan. ne eksik? sigaran yanıyo, birayı da çekiyosun bi taraftan. sevgilinin elini de tutmuşsun. manzara da harika. yok ya bişey eksik. sanki bişey değil herşey eksik. sebebini bulamadığın bi hüzün çöker. güneş fena batar.. batasıca..

27 Temmuz 2008 Pazar

nerde o eski pencereler.. kendi kendine açılırlardı. sen korkar, rüzgardan açıldığını anlamazdın. korku filmindeki gibi zannederdin. şimdi aşk filmlerini bile kimse tınlamıyor.. bir zamanlar ağladığımız eski türk filmleri de komedi gelir artık bize. çünkü ağlamak için çocuk olmak gerekir. film bitince büyüyüp kendini teselli edersin. rüzgardandır dersin. büyümeseydin de o pencereyi rüzgar değil cinler açmış falan zannetseydin. mesele hayalgücü meselesi değil anlaşılabildim mi?
hayatın matematiğini yaparken pi'yi üç almıyorsan taktir ettim seni. ama keşke notaların ağzına sıçmasaydın bu kadar. biliyorum kalp, beyin kadar önemli bi organımız değil. ama kimse parktaki ağaçlara içinden ok geçen beyin resmi çizmez. mesele aşk meşk meselesi değil anlaşılabildim mi?

feda-kar

23 Temmuz 2008 Çarşamba

fedakar insanlara fedakar dediklerine bakmayın. karşılıksız iş yapmazlar. pirinç için bulguru, kaz için tavuğu feda ederler falan. bazı durumlarda kendini feda edersen karşılığında kendini kazanırsın. karsız bi iş gibi gözükse bile böylece develüasyona kurban gitmezsin.