22 Ocak 2009 Perşembe

cümlelerim bu kadar devrik, bu kadar savruk, bu kadar başına buyruk olmasaydı, her cümlemin parantezi bu kadar siktirboktan gelmeseydi bana, yazmaktan nefret etmeseydim, ya da.;
bilseydim, bir cümle neresinden bağlanır diğerine?
sonra bir dün neresinden sokulur bugüne?
her günün havası eski yıllardan ayrı bir güne tekabül ediyorken, her rüzgar başka bi fırtınayı anımsatıyorken, her yağmurun sesi eskilerden ayrı bir şarkının ritmine benzetilirken,
ben bu şıpırtıyı bi yerlerde duymuştum.
belki de dün sandığımız aslında dejavuydu.