yıllardan yollardan aşağı

24 Aralık 2008 Çarşamba


havada uçusan kelimeler.. yorulur, dolaşık saçıma da konarlar illaki.. ünlü harfler ünsüzlerin arasında bir yer bulur kendilerine.. noktalar, ünlemler, sol aşşağı bakan virgüller, en çok da soru işaretlerinin çengelleri, birikir taşar bi yerde..
şimdilerde hep yürümek aklıma düşen.. yokuşa, en tepeye doğru sürekli bi'sürü gitmek.. dur diyene kadar birileri. dur kelimesinden başka bişeyin olmadığı, ya da hayatın tek kelimeden ibaret olduğu bi yere.. tek kelime.. çok mu?
uzun uzun masalları tek kelime yapsınlar. mesela aleattinin sihirli cini çıksın dur desin bana. masal da 'dur'da bitsin. ali baba, 'açıl susam açıl'ı hatırlamaya çalışmasın. açıl desin açılsın.. kapan desin kapansın, dur desin dursun.. unut desin... unuttum.
hiç unutmam bi gün vardı, ya da akşam mıydı gece mi, neydi? eylül'ün yüzonikisiydi. yanlış okumadınız tam yüzonbeşiydi. uzatmalı bi sonbahardı yine.. işte ben öyle bi gecenin akşamdan kalmasıyım.. yürüdüm yürüdüm.. geri dönüp koşup daha hızlı düşmek için denize..

5 yorum:

Puansetya dedi ki...

Beni hayatın tek kelime olduğu yerde müsait bi durakta bırak, sen denize düş son hızla..

erfavr dedi ki...

olur.. öyle bi yer görürsem uyandırırım seni..

AnubiS dedi ki...

Resim çok ilginç buna benzer bişi görmüştüm okadarda hızlanmıyor bu kaykaylar bence denize ulaşmaz.o zamana kadar büyür çocuk :D

erfavr dedi ki...

eskiden bilyeliler vardı kaykay yoktu. onlarla kendimizi salardık yokuştan aşağı :) ama benim tercihim bisikletle inmek :)

AnubiS dedi ki...

Aslında ben kibarca olsun diye bilyeli araba demedim kaykay belki daha hızlı gider... benim terciğim motorlu bir araç :)